Pankreas, karın boşluğunda mide ile omurganın arkasında yer alan yaklaşık 15 cm uzunluğunda, uzun ve ince bir organdır. Pankreasın iki ana i...
Pankreas, karın boşluğunda mide ile omurganın arkasında yer alan yaklaşık 15 cm uzunluğunda, uzun ve ince bir organdır. Pankreasın iki ana işlevi vardır. sindirim için enzim üretmek ve kan şekeri seviyelerini düzenleyen hormonları salgılamak. Pankreas kanseri, pankreasta yer alan hücrelerin kontrolsüz şekilde büyüyerek tümör oluşturmasıyla ortaya çıkan kanser türüdür.
Sindirim Sistemi Kanseri Belirtileri
Sindirim sistemi kanseri, sindirim sisteminin farklı bölümlerinde gelişir. Bu kanserlerin belirtileri, hangi organda ve ne kadar ilerlemiş olduklarına göre değişir. Ancak genel olarak sindirim sistemi kanserleri benzer belirtiler gösterir.
Sindirim sistemi kanserlerinin en yaygın belirtilerinden biri, sürekli veya arada bir hissedilen karın ağrısıdır. Bu ağrı genellikle kanserin bulunduğu bölgeye bağlıdır ve bazen hafif, bazen de şiddetli olabilir.
Sindirim sistemi kanseri olan hastalarda, açıklanamayan kilo kaybı ve iştah azalması sık görülür. Kanserin vücut üzerindeki etkileri, besin emilimini ve sindirimi zorlaştırabilir.
Özellikle bağırsak kanserlerinde ishal, kabızlık ya da dışkı şeklinde değişiklikler yaşanabilir. Dışkıda kan görülmesi veya siyah renkli dışkı, sindirim sistemi kanserlerinin önemli bir belirtisidir.
Karında dolgunluk hissi, şişkinlik, mide bulantısı ve kusma belirtileri de kansere işaret edebilir. Bu belirtiler, özellikle mide ve pankreas kanserlerinde yaygındır.
Özellikle yemek borusu (özofagus) kanserlerinde, katı ve sıvı gıdaların yutulmasında zorluk yaşanabilir. Yutma sırasında ağrı da görülebilir.
Erken teşhis sindirim sistemi kanserlerinde tedavi şansını artırır. Bu nedenle bu belirtilerin fark edilmesi durumunda bir uzmana başvurmak önemlidir.
Pankreas Kanseri Tanı Yöntemleri
Kanserin erken evrelerinde belirti vermemesi, tanı sürecini zorlaştıran en önemli faktördür. Bu nedenle, şüphe durumunda doğru tanı yöntemlerinin uygulanması hayati önem taşır. Tanı koyma süreci genellikle bir dizi görüntüleme, laboratuvar testi ve biyopsiyi içerir.
Pankreas kanseri şüphesi varsa, kan testleri ilk başvurulan yöntemlerden biridir. CA 19-9 adı verilen bir tümör belirteci, hastalarda yüksek olabilir. Ancak bu test, tanı koymak için tek başına yeterli değildir çünkü başka hastalıklarda da yüksek seviyelerde olabilir.
BT taramaları, pankreasın detaylı görüntülerini sağlayarak tümörün boyutunu ve yayılımını belirlemede kullanılır. Özellikle kontrast madde ile yapılan BT taramaları kanser tespit etmede etkilidir.
MRI, pankreas ve çevresindeki dokuların detaylı görüntülerini oluşturur. Özellikle MRCP adı verilen bir MRI türü, safra ve pankreas kanallarını görüntüleyerek tıkanıklıkları tespit edebilir.
Endoskopik Ultrason yöntemi, bir endoskop yardımıyla pankreasa çok yakın mesafeden ultrason yapılmasını sağlar. EUS, küçük tümörlerin bile görüntülenmesine olanak tanır ve biyopsi için doku örneği alınmasına yardımcı olabilir.
Kesin tanı koymak için biyopsi yapılır. EUS veya BT eşliğinde ince bir iğne kullanılarak pankreastan doku örneği alınır ve mikroskop altında incelenir.
Bu tanı yöntemlerinin bir arada kullanılması, kanserin doğru ve erken teşhis edilmesini sağlar. Erken teşhis, tedavi şansını artırdığı gibi, hastanın yaşam süresini ve kalitesini de olumlu etkiler. Bu nedenle, risk altındaki kişilerin düzenli kontroller yaptırması büyük önem taşır.
Pankreas Kanseri Tedavi Yöntemleri
Pankreas kanseri tedavisinde kullanılacak yöntemler birçok faktöre bağlı olarak değişir. Erken teşhis edilmesi zordur. Bu nedenle, tedavi seçenekleri genellikle kanserin ileri evrelerine yönelik olabilir. Tedavi yöntemleri cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedavileri içerir.
Erken evrede teşhis edilen pankreas kanserlerinde en etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Pankreasın kanserli kısmının çıkarılmasını amaçlayan işlemler arasında Whipple ameliyatı en yaygın olanıdır. Whipple ameliyatında pankreasın başı, ince bağırsağın bir kısmı, safra kesesi ve mide ile birlikte çıkarılır. Daha ileri evrelerde ise pankreasın tamamı alınabilir.
Cerrahi işlem uygulanamayan veya kanserin yayılmış olduğu durumlarda kemoterapi kullanılır. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan ilaçlarla yapılan bir tedavi yöntemidir. Genellikle cerrahi sonrası tekrar etme riskini azaltmak veya tümörün boyutunu küçültmek için uygulanır.
Radyoterapi de yüksek enerjili X-ışınları kullanılarak tümör hücrelerinin yok edilmesi hedeflenir. Radyoterapi, genellikle kemoterapi ile birlikte uygulanarak tümörün küçülmesine ve cerrahiyi mümkün kılmaya çalışır.
Hedefe yönelik tedavi yöntemi, kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını engelleyen spesifik molekülleri hedef alır. Diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalar için etkili olabilir.
Tedavi seçenekleri, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve kanseri kontrol altına almak için uygulanabilir. Bu tedaviler, aynı zamanda semptomları hafifletmek için de kullanılır. Pankreas kanseri tedavi planı, hastanın sağlık durumu ve evresi dikkate alınarak kişiye özel olarak düzenlenir.
Hiç yorum yok
Yorumlarınızı bekliyoruz