Sebepsiz ağlamalar, ani öfkelenme ve süreklilik sağlayamamaya dikkat! Psikolojisi bozulan kişilerde aşırı duygusal yoğunluk ve aşırı üzüntü...
Psikolojisi bozulan kişilerde aşırı duygusal yoğunluk ve aşırı üzüntü hali oluştuğunu belirten uzmanlar, kişide aniden sebepsiz yere ağlamalar ve ani öfkelenmeler olabileceğine, sebepsiz olarak öfke kontrol sorunları ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor. Devam ettirme ve süreklilik sağlama konusunda problemler yaşanabileceğini belirten uzmanlar, uzun süreli bir faaliyette bulunmanın gittikçe zorlaşabileceğini vurguluyor. Bu sıkıntıların artması, zorlaşması ve bu sıkıntılarla baş etmekte güçlük yaşanması durumunda kişinin bir uzmandan profesyonel destek alması gerekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, psikolojisi bozuk insan davranışlarına değindi ve sorunun çözümü ile ilgili önerilerde bulundu.
Aşırı duygusal yoğunluk oluşuyor
Günlük hayatta ‘Psikolojim bozuldu’ veya ‘Senin psikolojin bozulmuş’ gibi deyişlerin daha sık duyulur hale geldiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Günlük hayatta sağlıklı bir bireye kıyasla kişi, kendisinde birtakım psikolojik belirtilerin oluştuğunun farkındadır fakat dışarıya yalnızca kendini kötü hissettiği ile ilgili bir izlenim verir. Psikolojisi bozuk olan bir insanda oluşan belirtilerden biri, aşırı duygusal yoğunluk ve kişinin aşırı üzüntülü olması olabilir.” dedi.
Öfke kontrol sorunları ortaya çıkıyor
Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, psikolojisi bozuk insanların davranış biçimlerinden şöyle bahsetti: “Kişinin aniden sebepsiz yere ağlamaları, ani öfkelenmeleri olabilir. Sebepsiz olarak öfke kontrol sorunları ortaya çıkabilir. Geçmişte daha sakin bir insan, çok çabuk sinirlenen ve çok çabuk tepki veren bir hale gelebilir. Korkuları artabilir. Kapı, pencere sesinden bile olduğu yerde sıçramalar ve irkilmeler görülebilir. Yine bu kişide isteksizlik, halsizlik, yorgunluk hali gözlemlenebilir. Kişi hiçbir şey yapmak istemeyebilir. Geçmişte çok zevk alarak yaptığı faaliyetler dahi artık ona çok ağır gelir. Bu dönemde kişi, çözüm üretmekte çok zorlanır. Ertelemeler başlar. Yapması gereken işleri, mümkün olduğunca ileri tarihlere ertelemeye çalışır. Örneğin; bir öğrenciyse ödevlerini yapmakta ya da tezini hazırlamakta, çalışan bir kişi ise görevini yapmakta ve raporunu hazırlamakta zorlanabilir.”
Süreklilik sağlamakta zorluk yaşanıyor
İnsanın psikolojisi bozuk olduğu dönemde normalden çok daha sabırsız olduğunu vurgulayan Öztekin, “Devam ettirme, süreklilik sağlama konusunda problemleri vardır. Uzun süreli bir faaliyette bulunması gittikçe zorlaşır. Örneğin; kitap okumaya karar verir, üç sayfa okur, canı sıkılır. Oradan başka bir faaliyete geçer, orada da canı sıkılır. Ne yapacağını bilemez hale gelebilir. Bu dönemde kişi umutsuzluğa bürünür. Sorunların ve sıkıntıların geçmeyeceğini düşünür ve umutsuz düşüncelere kapılır.” diye konuştu.
Sosyal hayatta da aksaklıklar olabiliyor
Bu dönemde bireyin sosyal ilişkileriyle araya mesafe koyduğunu da ifade eden Öztekin, “Birçok arkadaşı varken arkadaşlık ilişkileri bozulur, arkadaşlarıyla iletişimini keser, kimseyle görüşmek istemez, kimseyi aramaz, kimsenin onu aramasını istemez. Kişinin kariyer başarısı düşebilir. Öncesinde hangi faaliyette bulunuyorsa; öğrenciyse notları ve okul başarısı düşer, çalışan bir insansa iş performansında azalma olur. Daha önce yapabildiği şeyleri yapamaz hale gelebilir.” dedi.
Uyku ve dikkat dağınıklığı problemi görülüyor
Kişide gözlemlenebilecek bir diğer problemin ise dikkat dağınıklığı olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, sözlerine şöyle devam etti:
“Kişi dikkatini toparlamakta zorluk çekebilir. Konsantrasyon eksikliği yaşayabilir. Unutkanlıklar başlar. Normalde her insanda unutkanlık olsa da, kişi normale göre çok daha fazla unutkan olduğunu fark edebilir. Psikoloji bozukluğu perspektifinde günlük rutinlerin bozulması önemli faktörlerden biridir. Bu konuda da örnek vermek gerekirse, yemek yeme alışkanlıklarında bozulmalar ve değişiklikler oluşabilir. Normal bir yemek yeme düzeni varken kişi, aşırı yemek yeme davranışına geçebilir ya da tam tersi yemek yemez hale gelebilir. İştahı tamamen kapanabilir. Uyku düzeninde bazı değişiklikler olur. Normal uyku düzeni varken birey uykusuzluk çekmeye başlayabilir. Gece yatar fakat saatlerce uyuyamaz. Uyur fakat gece defalarca uyanır. Sabah uykusunu alamamış olarak kalkabilir ya da tam tersi kişide aşırı uyku hali gözlemlenebilir. Gündüz saatlerinde dahi devamlı uyuklama hali gözlemlenebilir. Tabii bunlar daha çok günlük hayattan kaçış hali olarak da yorumlanabilir.”
Bağımlılıklar da ortaya çıkabilir
Yemek düzeni, uyku düzeni bozulmalarının dışında para harcama düzeninde de farklılıklar olabileceğini belirten Öztekin, “Kişi aşırı para harcar duruma ya da hiç para harcamaz duruma geçebilir. Bununla beraber kişi bir bağımlılığa da yönelebilir. Hiç sigara, alkol ya da madde kullanmayan biri, bir anda kullanmaya başlayabilir. Eğer kullanıyorsa, kullanımında artış gözlemlenebilir. Bağımlılık yalnızca maddelere karşı oluşmayabilir. Faaliyetlere karşı da bazı aşırı yoğunlaşmalar görülebilir. Örneğin kişide aşırı internet bağımlılığı gözlemlenebilir. Kendilerini sosyal hayattan uzaklaştıracak daha birçok faaliyet de sayılabilir.” dedi.
Sıkıntılar artarsa uzmana başvurulmalı
Bu belirtilerin hepsinin psikolojisi bozuk bir insanı tanımlayabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Fakat kişide bunlardan yalnızca birkaçının bulunması, o kişiye psikolojisinin bozuk olduğu tanısının konulması için yeterlidir. Bu bozukluklar ve değişken davranışlarda artış ya da azalış yaşandığı ve çözülme durumu gözlemlenmeli. Bu sıkıntıların artması, zorlaşması ve bu sıkıntılarla baş etmekte güçlük yaşanması durumunda kişinin bir uzmandan profesyonel destek alması gerekir.” diye konuştu.
Hiç yorum yok
Yorumlarınızı bekliyoruz