Çocukluk çağında görülen tümörlerin önemli bir bölümünü oluşturan nöroblastom, genellikle tesadüfen ortaya çıkmakla birlikte tedavi edilmedi...
Çocukluk çağında görülen tümörlerin önemli bir bölümünü oluşturan nöroblastom, genellikle tesadüfen ortaya çıkmakla birlikte tedavi edilmediğinde hayati tehlikeye yol açabiliyor.
Rutin bir ultrason muayenesinde veya annenin dikkatli izlemiyle görülebilen nöroblastomda erken teşhis büyük önem taşıyor. Bu nedenle çocukların ve bebeklerin rutin olarak muayene edilmesi gerekiyor. Memorial Şişli / Bahçelievler Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Nüvit Sarımurat, nöroblastom ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Nöroblastom, çocukluk çağında beyin tümörlerinden sonra en sık görülen solid tümördür ve çocukluk çağında görülen bu tür kanserlerinin yüzde 7-8’ini oluşturur. Erkeklerde, kız çocuklarına göre biraz daha sık görülmektedir. Bu rahatsızlığa sahip çocuklar ortalama 1-2 yaş civarı tanı alır. 10 yaşından sonra görülmesi nadir bir durumdur. Nöroblastomun oluşma sebebi henüz tam net olarak bilinmemektedir. Omurganın iki tarafından aşağı doğru inan “Sempatik sinir sistemi”nin ilkel hücrelerinden kaynaklanan bir tümör olarak tanımlanmaktadır. Bunun yanında nöroendokrin bir bez olan adrenal bez veya diğer adı ile sürrenal bezden de kaynaklanabildiği bilinmektedir. Bu tümörü, göğüs boşluğu, karın boşluğu veya pelvis denilen bölgelerde görmek mümkündür. Vücutta en çok karın bölgesinde rastlanır.
Karında şişlikle kendisini belli edebilir
Genellikle rutin ultrason muayenelerinde ya da anneler çocuklarını severken onların karnında bir şişlik gördüğünde fark edilmektedir. Bunun yanında çocuğun boynunda sert bir şişlik, iştahsızlık, uzak dokulara yayılma durumunda kemik ağrıları, bacaklarda şişme, kabızlık ya da ishal; göğüsteyse göğüs ağrısı, solunum sıkıntıları gibi belirtiler görülebilir. Açıklanamayan ateş, kilo kaybı, sırt ve kemik ağrılarında da akla bu tümör getirilebilir. Özellikle kol ve bacak gibi uzun kemiklerdeki veya göz çevresi ve kafatasındaki metastazlar kemik ağrılarına sebep olabilmektedir. Kemik iliğinde yaygın bir tutulum da söz konusu ise; kansızlık, kan pulcuklarında azalma ve beyaz kan hücrelerinde azalma, bunlara bağlı enfeksiyonlar veya kanamaya eğilim ortaya çıkabilir. Fiziki muayenede, karındaki kitle, bu kitlenin lokalizasyonu ve boyutu, karaciğer boyutunun büyük olup olmadığı, lenf nodu varlığı dikkatli biçimde incelenmelidir.
Modern tetkikler tanıya yardımcı oluyor
Tümör fark edildikten sonra aile bir pediatrik onkoloji uzmanına yönlendirilmelidir. Pediatrik onkoloji uzmanı bu aşamada tümörle ilgili tetkiklerin gerçekleştirilmesini sağlar. Ayırıcı tanı burada çok önemlidir. Tam kan sayımı, MR, ultrason ve BT gerekebilmektedir. Bunun yanı sıra tümörün kimyasal artıklarının olup olmadığına bakılmaktadır. Vanil Mandelik Asit, yani VMA ve Nöron Spesifik Enolaz ( NSE) gibi maddeler ayırıcı tanıda gerekmektedir.
Tedavi için evreleme önemli
Bu tanı işlemleriyle birlikte tümörün evrelemesi de yapılmaktadır. Nöroblastomun evreleri şöyle sıralanabilir:
Evre 1: Tümör köken aldığı organda sınırlıdır, orta hattı geçmez.
Evre 2: Tümör olduğu taraftaki lenf bezlerini tutmuştur ama orta hattı geçmez.
Evre 3: Orta hattı geçen bir tümör söz konusudur, orta hattın karşı tarafından lenf bezleri tutulur.
Evre 4: Yaygın hastalık, uzak organlara metastazlar görülebilir.
Evre 4S: Bu evrede hasta 1 yaştan küçüktür, ancak karaciğer, deri ve kemik iliğine yayılım vardır.
Tedavinin gidişatı evrelemeyle ve tümörün yapısıyla ilgilidir. Bazı tümörler daha agresif olur bazılarıysa daha yavaş seyirlidir.
Tümör sınırlıysa cerrahi olarak çıkarılır
Çocuk kanserlerinde cerrahi yöntemler, genellikle tümör kaynaklandığı organ içinde sınırlı ise tümörün çıkarılması şeklindedir. Ancak tümör çıkarılamayacak büyüklükte ise veya başka dokulara yayılmışsa bu durumda tümörden biyopsi alınır ve öncelikle kemoterapi uygulanarak tümör ve/veya metastazları bu yol ile yok edilmeye çalışılır. Tümör küçülüp, metastazlar kaybolduktan sonra tümör kalıntısı cerrahi olarak çıkarılır.
Yapılması planlanan tedavinin türüne göre henüz tedavi başlamadan bazı organların durum ve fonksiyonlarını kontrol edebilmek için diğer ek tetkikler yapılır. Bu tetkikler, kemoterapi öncesinde kalp muayenesi, işitme kontrolü ve böbrek fonksiyon testleri olarak sıralanabilir. Ayrıca çocuğun büyüme durumuyla ilgili çeşitli incelemeler de yapılmalıdır ki bunlar da tedavide önemli bir yere sahiptir.
Hiç yorum yok
Yorumlarınızı bekliyoruz