Her şey dahil oteller, göz alıcı tatlı büfeleri, lezzetli restoran menüleri, rengarenk yaz meyveleri ve yazın vazgeçilmezi dondurma derken y...
Her şey dahil oteller, göz alıcı tatlı büfeleri, lezzetli restoran menüleri, rengarenk yaz meyveleri ve yazın vazgeçilmezi dondurma derken yazı kilo alarak bitirenler oldu. Aslında yeme alışkanlığında yapılacak bazı değişikliklerle aç kalmadan sağlıklı bir şekilde kilo vermek mümkün.
Liv Hospital Diyet ve Beslenme Uzmanı Şükran Yıldız yazın alınan fazla kilolardan kurtulmanızı sağlayacak ipuçlarını anlattı.
Kendinizi açlığa mahkum etmeyin!
Kilo vermek için sık yapılan yanlışlardan biri uzun süreli açlıklar ve yemekten tamamen kaçmak. Bu uygulama sürdürülebilir olmadığı gibi vücut için gerekli besin öğeleri alınamadığından önemli sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Ayrıca uzun süreli açlıklarda vücut kendini korumaya alarak metabolizmayı yavaşlatır, bu da yağ yakımının azalmasına neden olur. Yetersiz protein ve karbonhidrat alımı kas kayıplarına da neden olabilir. Tüm bunlarla birlikte uzun süreli açlıklardan sonra ''tıkınma'' dediğimiz aşırı gıda tüketimi de sıklıkla görülen bir davranıştır. Vücudu açlığa mahkum etmektense düzenli aralıklar, porsiyon kontrolü ve doğru gıda seçimleriyle daha kesin ve kalıcı bir sonuç alırken sağlık da korunur.
Vücudumuz değil beynimiz aç!
Bir reklam görüldüğünde, güzel bir yemek kokusu duyulduğunda ya da sadece yemekten konuşulduğunda aniden acıkma hissi yaşanır. Beynimiz bu tür bir dış uyaranla karşılaştığında çeşitli hormonların salgılanmasıyla birlikte aç olduğumuz hissini yaratır. Aynı miktardaki yemek büyük bir tabakta gözümüze çok az görünürken küçük tabakta doyurucu görünür. Tabaklarınızdaki tercih edeceğiniz kalorisi düşük fakat hacmi büyük yiyecekler ve yanında bol yeşillikli salatalarla önce beyninizi doyurun. Açlık gibi tokluk hissi de beyinde oluşur. Yemek yemeye başladıktan yaklaşık 15-20 dakika sonra leptin hormonu salgılanarak beynimizde tokluk hissini yaratır. Bu süreç içerisinde ne yersek yiyelim kendimizi tok hissetmeyiz. Yemekleri yavaş ve ara vererek yersek daha az yemekle doygunluk hissini yaşayacağımızı görebiliriz.
Tabağınızı doğru tercihlerle doldurun
Yemeğinizin yağ ve karbonhidrat miktarı dikkat etmemiz gereken en önemli noktalar arasındadır. Miktarının yanı sıra bu besin öğelerinin doğru kaynaklardan alınması da kilo kontrolü ve sağlığımızın korunması yönünden çok önemlidir. Yağlar diğer besin öğelerine oranla daha yüksek kalori içerir dolayısıyla öğünlerimizdeki yağ miktarına dikkat etmeliyiz. Yağ gereksinimimizi hayvansal yağlar veya kızartmalar yerine kuru yemiş, balık, zeytinyağı gibi kaynaklardan karşılamak kilo kaybını sağlamanın yanında sağlığımızı da olumlu yönde etkileyecektir. Vücudumuzun enerji kaynağı olan karbonhidratların diyette kısıtlanması da kilo kaybını doğrudan etkileyen faktörlerin başında gelir. Diyetinizdeki karbonhidrat türünü ve miktarını düzelterek kilomuzu kontrol altına almamız mümkün. Basit şekerler yerine lif oranı yüksek kompleks karbonhidratlar tüketmek fark yaratacaktır. Beyaz ekmek yerine kepekli veya tam buğday ekmeği, pirinç ve makarna yerine kepekli bulgur tercih edilebilir. Gazlı hazır içecekler ise içeriğindeki yüksek şeker içeriği ile bize'' boş enerji'' verirler, yani doygunluk hissi yaratmadan yüksek enerji almış oluruz.
Harekete Geçin
Kilo kaybının gerçekleşmesi için harcanan kalorinin alınan kaloriden yüksek olması gerekir. Diyette porsiyon kontrolü ve doğru tercihlerle alınan kalori kısıtlanırken, fiziksel aktiviteyle harcanan kalorinin arttırılması kilo kaybında kilit rol oynar. Tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet veya sevdiğiniz herhangi bir spor türü… Kilo kaybına sebep olmasının yanında kendinizi zinde ve mutlu hissetmenize de yardımcı olacaktır.
Liv Hospital Diyet ve Beslenme Uzmanı Şükran Yıldız yazın alınan fazla kilolardan kurtulmanızı sağlayacak ipuçlarını anlattı.
Kendinizi açlığa mahkum etmeyin!
Kilo vermek için sık yapılan yanlışlardan biri uzun süreli açlıklar ve yemekten tamamen kaçmak. Bu uygulama sürdürülebilir olmadığı gibi vücut için gerekli besin öğeleri alınamadığından önemli sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Ayrıca uzun süreli açlıklarda vücut kendini korumaya alarak metabolizmayı yavaşlatır, bu da yağ yakımının azalmasına neden olur. Yetersiz protein ve karbonhidrat alımı kas kayıplarına da neden olabilir. Tüm bunlarla birlikte uzun süreli açlıklardan sonra ''tıkınma'' dediğimiz aşırı gıda tüketimi de sıklıkla görülen bir davranıştır. Vücudu açlığa mahkum etmektense düzenli aralıklar, porsiyon kontrolü ve doğru gıda seçimleriyle daha kesin ve kalıcı bir sonuç alırken sağlık da korunur.
Vücudumuz değil beynimiz aç!
Bir reklam görüldüğünde, güzel bir yemek kokusu duyulduğunda ya da sadece yemekten konuşulduğunda aniden acıkma hissi yaşanır. Beynimiz bu tür bir dış uyaranla karşılaştığında çeşitli hormonların salgılanmasıyla birlikte aç olduğumuz hissini yaratır. Aynı miktardaki yemek büyük bir tabakta gözümüze çok az görünürken küçük tabakta doyurucu görünür. Tabaklarınızdaki tercih edeceğiniz kalorisi düşük fakat hacmi büyük yiyecekler ve yanında bol yeşillikli salatalarla önce beyninizi doyurun. Açlık gibi tokluk hissi de beyinde oluşur. Yemek yemeye başladıktan yaklaşık 15-20 dakika sonra leptin hormonu salgılanarak beynimizde tokluk hissini yaratır. Bu süreç içerisinde ne yersek yiyelim kendimizi tok hissetmeyiz. Yemekleri yavaş ve ara vererek yersek daha az yemekle doygunluk hissini yaşayacağımızı görebiliriz.
Tabağınızı doğru tercihlerle doldurun
Yemeğinizin yağ ve karbonhidrat miktarı dikkat etmemiz gereken en önemli noktalar arasındadır. Miktarının yanı sıra bu besin öğelerinin doğru kaynaklardan alınması da kilo kontrolü ve sağlığımızın korunması yönünden çok önemlidir. Yağlar diğer besin öğelerine oranla daha yüksek kalori içerir dolayısıyla öğünlerimizdeki yağ miktarına dikkat etmeliyiz. Yağ gereksinimimizi hayvansal yağlar veya kızartmalar yerine kuru yemiş, balık, zeytinyağı gibi kaynaklardan karşılamak kilo kaybını sağlamanın yanında sağlığımızı da olumlu yönde etkileyecektir. Vücudumuzun enerji kaynağı olan karbonhidratların diyette kısıtlanması da kilo kaybını doğrudan etkileyen faktörlerin başında gelir. Diyetinizdeki karbonhidrat türünü ve miktarını düzelterek kilomuzu kontrol altına almamız mümkün. Basit şekerler yerine lif oranı yüksek kompleks karbonhidratlar tüketmek fark yaratacaktır. Beyaz ekmek yerine kepekli veya tam buğday ekmeği, pirinç ve makarna yerine kepekli bulgur tercih edilebilir. Gazlı hazır içecekler ise içeriğindeki yüksek şeker içeriği ile bize'' boş enerji'' verirler, yani doygunluk hissi yaratmadan yüksek enerji almış oluruz.
Harekete Geçin
Kilo kaybının gerçekleşmesi için harcanan kalorinin alınan kaloriden yüksek olması gerekir. Diyette porsiyon kontrolü ve doğru tercihlerle alınan kalori kısıtlanırken, fiziksel aktiviteyle harcanan kalorinin arttırılması kilo kaybında kilit rol oynar. Tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet veya sevdiğiniz herhangi bir spor türü… Kilo kaybına sebep olmasının yanında kendinizi zinde ve mutlu hissetmenize de yardımcı olacaktır.
Hiç yorum yok
Yorumlarınızı bekliyoruz