Tedavi Edilmeyen “Hemoroid” Birçok Hastalığın da Habercisi olabilir… Türkiye’de en sık görülen hastalıklardan olan hemoroid, halk arasında...
Türkiye’de en sık görülen hastalıklardan olan hemoroid, halk arasında ki adı ile basur hastalığı tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürmektedir. Makat bölgesinde ortaya çıkması sebebiyle, toplumda “gizlenen sağlık problemleri” arasında yer alan hemoroid, erken evrede fark edildiğinde basit müdahalelerle tedavi edilebilirken, gizlendiği için ilerleyerek cerrahi işlem gerektirecek hale gelebilmektir. Çoğunlukla beslenme alışkanlıklarından kaynaklanabilen hastalık kronik kabızlığı olan hastalarda da görülebilmektedir.
Hemoroidlerin anüste bulundukları yerlere göre iç ve dış olarak ikiye ayrıldığını belirten Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan Abdulhamid Han E.A.H Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. İlker Sücüllü hemoroid ve tedavi yöntemleri hakkında görüşlerini aktarıyor.
Hemoroid nasıl teşhis ediliyor?
Prof.Dr. İlker Sücüllü “Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, halk arasında basur olarak da bilinen hemoridler, ya da (Hemoroidal Yastıkçıklar) bir hastalık olmayıp vücudumuzda bulunan ve gaz-gaita tutulması, büyük abdest sızıntısının önlenmesi gibi önemli fonksiyonları olan içerisinde damarsal ağlar barındıran normal anatomik yapılardır. Hayat konforu üzerine direkt etkili bu görevleri nedeniyle tedavisi hassasiyetle ele alınmalı hele hele ameliyatla bu yapıların çıkarılması yönünde karar verirken çok daha dikkatli olunması gerekmektedir.
Bazen bu anatomik yapıdan kaynaklanan ıkınma ile dışarı çıkma-sarkma, damarlarda oluşan tahribat ve yırtılmaya bağlı olarak kanama gibi şikayetler oluşabilmekte ve mevcut durum hemoroid değil “Hemoroidal Hastalık” olarak isimlendirilmektedir.
Hemoroidler anüste bulundukları yerlere göre iç ve dış olarak ikiye ayrılırlar. Anüs dışında bulunan hemoroidal yastıkçıklardan kaynaklanan hemoroidal hastalıkta en belirgin şikâyet hastanın eline gelen, oturmakta-hareket etmekte güçlük çekmesine neden olan ağrılı şişliklerdir. Bu durum sıklıkla hemoroidal pakenin içerisindeki kanın pıhtılaşması nedeniyle oluşur ve “Tromboze hemoroidal hastalık” olarak isimlendirilir. İç hemoroidal hastalıkta ise makatın iç bölümünde bulunan hemoroidal yastıkçıklardan kaynaklanır. Hastalarda en sık dışkılama sırasında ortaya çıkan ağrısız, parlak kırmızı renkli taze kanama, makatta “meme oluşumu” olarak ifade edilen, hastanın kendisinin tuvalet esnasında iterek içeriye soktuğu çıkıntıların oluşumu şikayetleri görülür. Bu aşamada gerekli önlemler alınmaz ise hastalığın ilerleyen dönemlerinde makattan sarkan pake hasta tarafından içeri itilemez ve buna bağlı olarak büyük abdest sızıntısı, makatta kaşıntı, hijyen sorunları da şikayetlere eklenmektedir.
Hemoroid belirtileri nelerdir?
Hemoroidler iç ve dış hemoroid olarak ikiye ayrılmaktadır. İç Hemoroid dışkıda görülen kırmızı kan ve makattan basurun sarkarak görülmesi gibi gözlenirken Dış Hemoroid, Anüs etrafında ağrılı şişlik, şiddetli kaşıntı, oturma güçlüğü çekme olarak görülmektedir. Özellikle ilk evrelerde hastalığın durumuna bağlı olarak krem tedavileri ve oturma banyoları önerilirken ilerlemiş vakalarda cerrahini müdahale gerekmektedir. Doğru bir tedavi ile hastalık kontrol altına alınır ve hasta tedavi sonrasında eski yaşantısına geri dönebilmektedir.
Hemoroid Nasıl Geçer Ve Hastalığı Tetikleyen Unsurlar Nelerdir?
Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. İlker Sücüllü “Vücudumuz boşaltım sisteminin doğal bir düzeni vardır. Eğer siz doğal dışkılama isteğini erteler ya da baskılarsanız, bunun dışında başka bir zamanda doğal rutin dışında kendinizi dışkılamaya zorlarsanız hastalığı tetiklemiş olursunuz. Ayrıca gelişen sürekli kabızlık ya da ishal gibi sindirim sorunları da bu hastalığa yol açabilir. Beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi hemorid tedavisin de oldukça önemlidir. Hemoroidal hastalıkta tedavi, hastalığın evresine göre gerçekleştirilir. Diyet uygulamaları, kabızlığı engelleyen yaklaşımlar ve ilaçla tedavi, ilk evrelerde tamamen hastalığı ortadan kaldırabilme özelliğine sahiptir. İleri evre hastalıkta ve ya gereklilik halinde yapılacak bir ameliyattan sonra da bu uygulamalara mutlaka devam edilmelidir.
Genellikle hastalara lif değeri yüksek gıdalar tüketilmesi, hastanın kilosuna bağlı olarak fazla kilolu ise diyet yapması önerilmektedir. Sıvı tüketimi de oldukça önemlidir. Yaşantınızı oldukça zorlayan ve bazen oturup kalkmakta bile güçlük yaşamanıza neden olan hemoroid için yaşantınıza dikkat etmeli, sağlıklı beslenmeye ve fiziksel olarak aktif bir hayat sürmeye özen göstermelisiniz. Medikal tedavide başarısızlık olması durumunda ameliyat kararı verilir. Hemoroidal hastalık için bir çok ameliyat yöntemi tarif edilmiştir. Ameliyatla tedavi kararı vermeden önce hastaların, kulak dolma bilgilere itibar etmeyerek uzman görüşü almaya dikkat etmeleri gerekir. ” Diyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan Abdulhamid Han E.A.H Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. İlker Sücüllü
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Hiç yorum yok
Yorumlarınızı bekliyoruz